COVID-19 salgın hastalığının yarattığı olumsuz etkiler ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmiş olması sebebiyle, birçok hukuki ve ticari ilişkinin gereği yerine getirilememekte ve bu nedenle söz konusu salgın hali mücbir sebep olarak nitelendirilmektedir.
COVID-19 salgın hastalığının mücbir sebep olarak nitelendirilmesi ile birlikte birçok konuda hukuki düzenlemelere gidilmiş ve COVID-19 nedeniyle meydana gelen olumsuz etkilerin olabildiğince ortadan kaldırılması amaçlanmıştır. Yapılan düzenlemelerden biri de 7226 sayılı Kanun ile çek ibrazı sürelerinin durdurulmasıdır.
- Genel Olarak Çek İbrazı
İbraz, bir kambiyo senedinin hamil tarafından ödenmek üzere muhataba sunulmasıdır. Çek ibrazı iseçekin hamil tarafından muhatap olan bankaya sunulması ile gerçekleştirilmektedir. Ödeme bakımından ibraz şart olup, ibraz yapılmadan ödeme kural olarak mümkün değildir.
Türk Ticaret Kanunu’na göre çekte –teknik anlamda- vade bulunmamaktadır. Bu nedenle çekin düzenlenmesi ve lehtara teslimi ile ibraz süreci başlamış olur ve çeki elinde bulunduran kişinin muhatap bankaya ibrazı ile çekin ibrazına ilişkin sonuçlar doğar. Kanuna göre belirtilen süreler içinde çekin yetkili hamil tarafından bankaya ibraz edilmemesi halinde düzenleyen dahil olmak üzere başvuru hakkının düşmesi, karşılıksız çek yaptırımlarının uygulanamaması, bankanın ödeme yükümlülüğünün sona ermesi gibi sonuçlar ortaya çıkacağından çekin süresi içinde ibrazı ciddi bir öneme sahiptir.
Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu’na göre çekte vade olmadığı ve çekin görüldüğünde ödenebilir bir ödeme aracı olduğu hususları düzenlenmişse de bu düzenlemeden 5941 sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 3/5. Maddesi ile vazgeçilmiştir. İlgili madde; “31.12.2020 tarihine kadar, üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.”şeklinde olup, düzenlemenin belirli zaman dilimlerini kapsadığı belirtilse de işbu düzenlemeye tabi zaman dilimi sürekli olarak uzatılmaktadır ve artık teamül haline gelmiş olduğunu söylemek mümkündür.
Türk Ticaret Kanunu’nun “Ödeme İçin İbraz” başlıklı 796. maddesine bakıldığında;
“Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir …
Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü başlar.
Görüldüğü üzere çek ibrazı için kanunda 10 gün, 1 ay ve 3 aylık süreler düzenlenmiştir. Çek süresi içerisinde bankaya ibraz edildiğinde hesapta karşılık varsa, bu durum çek bedelinin ödenerek sürecin tamamlanmasına, eğer hesapta kısmen veya tamamen karşılık yoksa da çekin arkasına “karşılıksız” şerhi yazılarak hukuki işlemlerin başlamasına sebebiyet verecektir.
Sonuç olarak yetkili hamil tarafından çek üzerinde yazılı olan düzenleme –bir nevi vade- tarihinden önce yapılan ibraz geçersiz olacaktır. Yani çek üzerinde yazılan düzenleme tarihi, vade hükmü doğuracak ve işbu vade tarihinden önce yapılacak ibraz geçersiz sayılacağından muhatap banka ödeme yapmak zorunda kalmayacaktır.
- 7226 Sayılı Kanun’a Göre Çek İbrazı
COVID-19 salgın hastalığının olumsuz etkilerinin bertaraf edilmesine ilişkin yayınlanan 7226 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile salgın hastalık sürecinde hukuki işlemlere ilişkin sürelerde düzenlemeye gidilmiştir. İlgili kanunda bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin birçok hukuki işlemin tabi olduğu sürelerin durdurulması yolu ile hak kaybı yaşanmasının önlenmesi amaçlanmıştır. Kanun kapsamında durdurulan sürelerden biri de çek ibraz süreleridir.
Söz konusu Kanun’un Geçici 1. maddesi;“Covid-19 salgın hastalığının ülkemizde görülmüş olması sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla;
a)Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, İBRAZ ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzereBİR HAKKIN DOĞUMU, KULLANIMI VE SONA ERMESİNE İLİŞKİN TÜM SÜRELER… 13.03.2020 tarihinden … itibaren 30.04.2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar sürer. Bu süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden itibaren işlemeye başlar. Durma süresinin başladığı tarih itibariyle, bitimine on beş gün ve daha az kalmış olan süreler, durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere on beş gün uzamış sayılır. Salgının devam etmesi halinde Cumhurbaşkanı durma süresini altı ayı geçmemek üzere bir kez uzatabilir ve bu döneme ilişkin kapsamı daraltabilir.” şeklinde olup, getirilen düzenleme ile çek ibraz süreleri 13.03.2020 – 30.04.2020 tarihleri arasında duracak ve durma tarihinin bitiminden itibaren yeniden işlemeye başlayacaktır.
7226 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeye göre, durma süresinin başladığı tarih itibariyle bitimine 15 gün ve daha az kalmış olan sürelerin durma süresinin sona erdiği günü takip eden günden başlamak üzere 15 gün uzamış sayılacağı belirtilmiştir. Bu durumda ibraz süresi 10 gün olan çekler bakımından söz konusu düzenleme geçerli olacak ve bu çeklerde ibraz süresi 30.04.2020 tarihinden sonraki gün itibari ile başlayarak 15 gün kabul edilecek ve her halükarda 15.05.2020 tarihine kadar ibraz edilebilecektir. İbraz süresi 1 ay olan çeklerde ise kalan süreye göre, 30.04.2020 tarihinden sonraki gün itibari ile başlamak üzere ibraz süresinin son günü hesaplanacaktır.
Belirtmek gerekir ki TTK m.816 uyarınca çek ibrazı sadece iş gününde yapılır. Söz konusu kanun hükmü göz önünde tutularak hesaplama yapılacak olursa da 30.04.2020 tarihini takip eden gün 1 Mayıs resmi tatil olup, ertesi 3 ve 4 Mayıs günleri ise haftasonu tatilidir. Bu hususa göre durma anı itibariyle çeklerin ibrazı en erken 04.05.2020 tarihinde yapılacaktır. Çek ibrazı bakımından ilgili sürelere dikkat etmekte fayda vardır. Sonuç olarak, resmi tatilde ibraz da olmayacağına göre COVID-19 dönemi açısından 13.03.2020 – 04.05.2020 tarihleri arasında çekin ödenmek üzere muhatap bankaya ibrazı geçersizdir. Bu süreler zarfınca ibraz süreleri durmuştur ve duran süre içinde çekin hamil tarafından ibrazı da mümkün değildir.
Söz konusu dönem aralığında muhatap banka, düzenleyenin hesabında karşılık olsa ve çek, ödeme talebi ile yetkili hamil tarafından kendilerine sunulsa bile geçersiz bir ibrazın varlığı karşılığında çek bedelini ödememek ve çeki aynen hamile iade etmek zorundadır. Ayrıca bu süre içerisinde muhatap bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu bir miktardan da bahsedilemez. Zira bankanın sorumluluğu ancak çekin yasal ibraz süresi içerisinde ibrazına bağlıdır. Bu nedenle muhatap bankanın 04.05.2020 tarihinden önce karşılığı bulunan çekleri dahi ödememesi, aynen hamile iade etmesi ve karşılığı olmayan çeklerde de karşılıksız işlemi yapmaması gerekir. Zira işlemeyen süre sadece alacaklıya değil, çek işleminin tüm taraflarına yöneliktir.
7226 Sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler yukarıda açıkladığımız şekilde olmasına karşılık uygulamada tereddütler bulunmakta ve her banka tarafından ayrı bir uygulama yapılmaktadır. Uygulamada yetkili hamiller tarafından çek ibraz işlemleri devam ettirilmekte; bir kısım bankalar tarafından ise ibraz edilen çeklere ilişkin hesapta karşılık bulunması halinde ödeme, karşılık bulunmaması halinde ise çekin arkasına “karşılıksızdır” şerhi yazılarak işlemler devam ettirilmektedir. Ancak bize göre bankaların yaşadığı bu tereddüt ve çeklerin ibrazına devam edilmesi beraberinde birçok yanlışlığı getirecektir. Çünkü 7226 sayılı Kanun ile ibraz süreleri DURMUŞTUR.
Yukarıda da ayrıntıları ile belirtmiş olduğumuz üzere ibraz süreleri, çekin bankaya ibraz edilebileceği zaman dilimini göstermektedir ve bu süreler vade niteliği taşımamaktadır. Bu nedenle usulüne uygun olarak ibraz süresi başlamadan yapılacak ibrazın muhatap banka tarafından kabul görmesi mümkün değildir. Zira geçerli bir ibraz, ancak ibraza ilişkin süre başladıktan sonra yapılır. 7226 sayılı Kanun ile getirilen düzenleme karşısında ibraz süreleri durduğu için geçerli ibraz yapılamayacağı açıktır. Açıklamış olduğumuz hususlara uygun olarak bu süreçte; gerek yapılan çek ibrazları gerekse de banka tarafından “karşılıksızdır” şerhi düşülmesi işlemleri hukuken hatalı işlemlerdir. Bu nedenle bu süreçte çekin arkasına yazılan karşılıksız şerhine istinaden icra takibi yapan alacaklılar, çekte geçerli ibrazın olmadığı savunması ile karşılaşabilecekler ve uyuşmazlığın çözümü yargılama gerektirecektir.
Nitekim, banka uygulamalarına karşılık birçok hukukçu aynı görüşü bildirerek bu dönemde çek ibrazının geçerli olmayacağı bu nedenle de bankalar tarafından “karşılıksızdır” işlemi yapılmaması gerektiği savunulmaktadır.
Sonuç olarak,7226 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeye göre çek ibraz süreleri 30.04.2020 tarihine durdurulmuş olup, çek ibrazları ve ibraza dayanan işlemler işbu tarihten sonra yapılmalıdır. Bu süreçte ibraz edilen çeklere ilişkin bankalar tarafından işlem yapılmasının 7226 sayılı Kanun’daki geçici maddeye aykırılık teşkil ettiği ve bu süreçte işlem gören çekler ile ilgili sonrasında hem bankaların sorumluluğu bakımından hem çeklerin icra takibine konu edilmesi aşamasında hukuki sorunlar ile karşılaşılacağı kanaatindeyiz.