6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 780. maddesine göre çek,
- Senet metninde “çek” kelimesini ve eğer senet Türkçe’den başka bir dille yazılmış ise o dilde “çek” karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
- Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi,
- Ödeyecek kişinin, “muhatabın” ticaret unvanını,
- Ödeme yerini,
- Düzenlenme tarihini ve yerini,
- Düzenleyenin imzasını,
- Banka tarafından verilen seri numarasını,
- Karekodu içerir.
Dolayısıyla düzenleyenin TTK m. 780’de gösterilen tüm unsurları içerecek şekilde çeki doldurarak lehtara teslim etmesi gerekmektedir. Ancak uygulamadaki ihtiyaçlar da göz önüne alınarak, kanun koyucu bu hususa özel bir düzenleme getirmiştir. TTK m. 818/1-c hükmünün atfı ile çekler hakkında da uygulanacak olan TTK m. 680 hükmüne göre;
“Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun”.
Görüldüğü üzere TTK m. 680’e göre, “açık çek” tedavüle çıkarılırken TTK m. 780’de belirtilen unsurların tamamını taşımayan çektir ve açık çekin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde doldurulması gerekmektedir. Bununla birlikte TTK m. 680 hükmünde düzenlendiği üzere, anlaşmaya aykırı olarak doldurulmuş çek üçüncü bir kişiye devredilmiş ise; borçlu ancak hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olması veya iktisabında ağır kusuru bulunması halinde bu durumu ona karşı ileri sürebilecektir.
Kanun koyucu açık çekte (TTK m. 818/f.1/(c) hükmü atfıyla TTK m. 680 hükmünde) hangi unsurların eksik olabileceğini saymamıştır. Bu durumda kanunda öngörülen unsurların biri, birkaçı ya da borçlunun imzası dışında hepsi eksik olabilecektir. Başka bir deyişle açık çekin asgari unsuru “borçlunun imzası”dır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 10.04.2017 tarihli, 2015/13999 Esas ve 2015/1985 Karar sayılı kararında açık kambiyo senedinden söz edebilmek için borçlunun imzasının yeterli olduğu görüşü kabul edilmiştir;
“6102 sayılı TTK’nın 818/1-a, s bentleri atfıyla aynı Yasa’nın 680. madde hükmü uyarınca, bir çekin kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olması halinde tedavüle çıkarılması mümkündür. Somut olayda, davacı vekili, iptali talep olunan çekin imzalanmış olduğunu ancak meblağı ve keşide tarihinin yazılı olmadığını belirtmiştir. Yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca çekin kısmen doldurulmuş ya da sadece imzalanmış olması halinde dahi tedavüle çıkarılması mümkün ve geçerli olup, bu eksiklik çekin ibrazına kadar tamamlanabilir”.
Yukarıda alıntılanan Yargıtay kararında da görüldüğü üzere lehtar veya hamil, açık veya zımni doldurma anlaşmasına uygun olarak çeki muhatap bankaya ibraz aşamasına kadar doldurabilecektir. Açık çekin, tarafların anlaşmalarına aykırı bir biçimde doldurulması halinde ise düzenleyen, çekin taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ancak yazılı delille ispat edebilecektir. Bu hususta Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 08.07.2020 tarihli, 2019/341 Esas ve 2020/1368 Karar sayılı kararında da kambiyo senedine dayalı menfi tespit davasında, “senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu” iddia eden davacı-borçlunun iddiasını “yazılı delil ile” ispat etmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Bu noktada “eksik çek” ve “açık çek” kavramlarına dikkat etmekte fayda vardır.
- Çek üzerindeki eksikliğin taraflar arasındaki anlaşmaya uygun şekilde sonradan alacaklı tarafından tamamlanması kararlaştırılarak, borçlu tarafından imzalanıp lehtara verilen çek, açık çektir.
- Eksik çek ise; çeki düzenleyenin, çekteki unsurların tamamlanması konusunda lehtara açık veya zımni yetki vermediği hallerde söz konusu olur. Bu halde, çeki sonradan tamamlayarak tedavüle sokmak Türk Ceza Kanunu m. 207 uyarınca “özel belgede sahtecilik” suçunu oluşturacaktır.